Türkiye’de Bir İlk: Singin’ In The Rain Müzikali Samsun’da Sahnelendi
Samsun, sahne sanatları tarihinde önemli bir kilometre taşına imza attı. Türkiye’nin dört bir yanından sanatseverlerin merakla beklediği Samsun Kültür Yolu Festivali, Broadway’in klasikleşmiş yapımı Singin’ in the Rain ile unutulmaz bir başlangıç yaptı. 21 Haziran 2025 tarihinde Samsun Atatürk Kültür Merkezi – Aydın Gün Sahnesi’nde gerçekleşen prömiyerle, bu ölümsüz müzikal Türkiye’de ilk kez sahnelendi. Üstelik yalnızca içeriğiyle değil, sahne üzerindeki çarpıcı teknik uygulamalarıyla da Türk sahne sanatları tarihinde yepyeni bir dönem başlattı.
Yağmurun Altında Dans Eden Sanat: Türkiye’de Bir İlk
Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin sahnelediği bu ikonik yapım, yalnızca bir müzikal değil; aynı zamanda teknolojik yeniliklerin sahneye başarılı entegrasyonuyla dikkat çeken bir deneyim sundu. Yaklaşık 160 kişilik bir ekibin görev aldığı yapımda, sahnede gerçek yağmur efekti kullanılarak, Türkiye’de bu anlamda bir ilke imza atıldı. Bu çarpıcı uygulama, izleyicilere hem nostalji hem de hayranlık uyandıran sinematografik bir atmosfer sundu.
Hollywood‘dan Anadolu’ya Uzanan Bir Yolculuk
“Singin’ in the Rain”, yalnızca eğlenceli bir müzikal değil, aynı zamanda Hollywood’un teknolojik dönüşüm süreci üzerinden güçlü toplumsal eleştiriler sunan bir eser olarak öne çıkıyor. Sinema endüstrisinin sessiz filmden sesli filme geçiş sancılarını mizahi ve romantik bir anlatımla ele alan yapım, seyircisini bir yandan güldürürken diğer yandan düşündürmeyi başarıyor.
Müzikalin rejisi ve Türkçeye çevirisi Aclan Büyüktürkoğlu’na aitken, koreografisi Yunus Emre Örgüt imzasını taşıyor. Sahne estetiğine katkı sağlayan yaratıcı ekipte dekor tasarımı Tayfun Çebi, kostüm tasarımı Gülnur Çağlayan Tuluk, ışık tasarımı Oğuz Murat Yılmaz, video projeksiyon tasarımı Murat Turgut ve koro düzenlemeleriyle Maria Chekriekchieva yer alıyor. Orkestra düzenlemeleri, Kıvanç Tepe tarafından yeniden senfonik hale getirildi ve başkemancı Didem Tepe yönetimindeki performans izleyicilerden tam not aldı.
Romantizm, Mizah ve Toplumsal Mesajlar Aynı Sahne Üzerinde
Don Lockwood ve Kathy Selden karakterlerinin merkezinde şekillenen hikâye, yalnızca bir aşk öyküsü sunmakla kalmıyor; aynı zamanda güven, sadakat ve sahicilik gibi insani değerleri ön plana çıkarıyor. Öte yandan, karakterlerin karşısına çıkan Lina Lamont’un hırsı, yapaylığı ve sabotaj girişimleri; yapımın dramatik yapısını güçlendirerek hikâyeye derinlik kazandırıyor.
Rejisör Aclan Büyüktürkoğlu’nun ifadeleriyle, bu yapım günümüz insanına; sahte parıltıların ardındaki boşluğu, değerlerin yitimini ve içtenliğin önemini hatırlatıyor. Aynı zamanda başarısızlıklar karşısında suçlayıcı bir tavır yerine, içe dönüş ve farkındalık öneriyor.
Festivalin Gözdesi: Yalnızca İki Temsil ile Sahneye Taşındı
Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni Barış Salcan, bu yapımın festival için yalnızca bir açılış değil, aynı zamanda kurumsal bir vizyonun sahneye yansıması olduğunu belirtti. Dünya çapında kabul gören bu prodüksiyonun yalnızca Samsun’da, yalnızca iki özel temsille sahnelenmiş olması da onu daha kıymetli kılıyor. Gerek sanatçı kadrosu gerekse yaratıcı ekip, her yönüyle dünya standartlarında bir performansa imza attı.
Türkiye Sanat Haritasında Yeni Bir Dönem
Türkiye’de daha önce sahnelenmemiş bir Broadway klasiğinin, üstelik bu denli yüksek bir prodüksiyon kalitesiyle izleyiciyle buluşması; Samsun’u sanat haritasında üst sıralara taşıdı. Samsun Kültür Yolu Festivali bu güçlü başlangıçla, yalnızca bir şehir festivali olmaktan çok daha fazlasını vadetti: Ulusal çapta sanata yön veren bir platform.
