Olgun Şimşek: “Biraz Çaresizlikten Oyuncu Oldum, Benden Başka Bir Şey Olmazdı”

Usta oyuncu Olgun Şimşek, kariyeri boyunca “Bir Demet Tiyatro”, “7 Numara”, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”, “Yalan Dünya” ve son olarak “Terzi” gibi birçok yapımda izleyicinin karşısına çıktı. 53 yaşındaki sanatçı, kariyerine dair önemli açıklamalarda bulundu.

“Biraz çaresizlikten oyuncu oldum”

diyen Şimşek, oyunculuğun hayatındaki yerine değindi.

Şimşek, TRT World Citizen Film Festivali’nde Rol Aldı

Son olarak TRT 1 ekranlarında “Kara Ağaç Destanı” adlı dizide izleyiciyle buluşan Şimşek, TRT World Citizen tarafından düzenlenen Humanitarian Film Festival (İnsani Film Festivali) kapsamında Atatürk Kültür Merkezi‘nde (AKM) bir oyunculuk atölyesi gerçekleştirdi. Sanatçı, projelerinde türkü söylemenin de kendisi için keyifli olduğunu ifade ederek, “Ben solist değilim ama şarkı türkü söylemekten keyif alıyorum, asıl işim oyunculuk” dedi.

“Aslında Çaresizlikten Oyuncu Oldum”

Şimşek, oyunculuğun kendisi için bir nevi kaçış yolu olduğunu ve bunun biraz da çaresizlikten kaynaklandığını belirtti. Konservatuvara başladığı yıllarda çok az sayıda seçeneğin olduğunu ve bunun da kariyerine yön verdiğini söyledi. Şimşek’in sözleriyle:

“Konservatuvara girerken meşhur olmak gibi bir hedefim yoktu. Tiyatro diye bir şey vardı ve yetenekli bir çocuk olarak tanımlanıyordum. Zaten benden başka da bir şey olmazdı. Biraz aslında çaresizlikten oyuncu oldum. Ya da o yeteneğimi ‘buymuş’ deyip buldum.”

“Hayatım ‘Bundan Olmaz’ Sözleriyle Başladı”

Şimşek, kariyerinde sık sık “bundan olmaz” ifadelerini duyduğunu ve kendini sürekli ispat etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Özellikle konservatuar yıllarından itibaren bu sözlere maruz kaldığını ve profesyonel hayatında da bu algıyı yıkmak için çaba gösterdiğini belirtti.

“Benim hayatım ‘bundan olmaz’ la başladı. ‘Bundan olmaz’la konservatuvardaydım. ‘Bundan olmaz’la profesyonel oldum. Hep bir kendini ispat, kendini bir ifade biçimi hasıl oldu.”

“Oyunculuk Bir Süreçtir, ‘Oldum’ Demek Değildir”

Olgun Şimşek, oyunculuğun sürekli bir gelişim süreci olduğuna inanıyor. Bu süreçte her aşamada yeni bir şey öğrendiğini söyleyen sanatçı, eğitimin alınan değil, kazanılan bir şey olduğuna vurgu yaparak oyunculuğun hayat boyu devam eden bir öğrenme süreci olduğunu belirtti.

“Oyunculukla ilgili eğitim bitmiyor. Her zaman devam ediyor. İnsan olmakla ilgili bir şey bence. Hani insan olmakla da bitmiyor. Her aşamasında bir şey öğreniyor insan.”

“Oyunculuğun Bir Yetenek İşi Olduğuna İnanıyorum”

Oyunculuğun sadece bir eğitimle değil, içten gelen bir yetenekle mümkün olduğunu söyleyen Şimşek, özellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan bu yeteneğin oyunculuk için önemli bir temel olduğunu vurguladı. Sanatçı, insanın bir başkası olma arzusunun yetenekle mümkün olduğunu ve bunun aksi takdirde bir dalga konusu haline gelebileceğini belirtti.

“Yıldız Kenter’in Sözleri Beni Çok Etkiledi”

Şimşek, usta tiyatrocu Yıldız Kenter‘in “Sıradan olun ama alelade olmayın” sözünden çok etkilendiğini ifade etti. Oyunculukta yetenek seviyelerinin farklı olabileceğini fakat herkesin kendine özgü bir tadının olduğunu söyleyen Şimşek, oyunculuğun bir tarifi olmadığını, her bir oyuncunun kendine has bir renk kattığını vurguladı.

“Yakışıklı oldukları için oradalar’ diye böyle şeyler çok duyarsınız oyunculardan. Olsun, ‘şu daha iyisi, bu daha kötüsü’ diyemeyiz. Hepsinin tadı var. Zaten hepsini farklılaştıran ondan istenen duygunun, kendindeki tadıyla buluştuğu zaman. Birilerine benzemeyen biricik oluyor.”

Şimşek İçin Oyunculuk, Bir Başkası Olabilme Sanatı

Sanatçıya göre oyunculuk, bir başkasının ruh haline, düşüncelerine ve yaşantısına derin bir empatiyle nüfuz etmeyi gerektiren, gerçek bir anlayış sanatıdır. Oyuncu, bir karakterin yerine geçerken onu yargısız bir gözle anlamalı, tüm önyargılardan sıyrılarak karakterin iç dünyasına tamamen adapte olmalıdır. Şimşek, bir oyuncunun karakterle kurduğu bu bağın, ona hem bir ayna tuttuğunu hem de kendisini daha yakından tanıma fırsatı sunduğunu ifade ediyor. Oyunculuğunyalnızca yetenek değil, aynı zamanda kendini sürekli olarak geliştirmeyi ve insan olmanın özüne ulaşmayı gerektiren bir süreç olduğuna inanan sanatçı, bu mesleği “şimdi oldum” diyebileceğiniz bir noktaya ulaşmanın ötesinde, ömür boyu süren bir kişisel ve sanatsal gelişim yolculuğu olarak tanımlıyor.

Şimşek, oyunculuğun bir son noktası olmadığını, her yeni karakterin ve her yeni deneyimin ona yeni şeyler öğrettiğini dile getiriyor. Yaşamı boyunca karşılaştığı zorluklara rağmen, oyunculuğun kendisini tamamlayan, hayata bakış açısını derinleştiren bir yolculuk olduğuna inanıyor. Bu yolculukta her karakterin, her duygunun ve her sahnenin ona yeni bir şeyler kattığını, kendisini ve çevresindeki insanları daha iyi anlama konusunda bir araç sağladığını belirtiyor. Oyunculuğun insan olmanın tüm hallerini keşfetme ve ifade etme yolu olduğuna inanan Şimşek, bu mesleği bir varış noktası değil, sürekli bir öğrenme ve kendini yeniden yaratma süreci olarak görüyor.

Onun için oyunculuk, tüm zorluklara rağmen kendisini en doğru biçimde ifade edebildiği ve hayata dair derin bir anlam bulduğu bir alan olmaya devam ediyor.

GÜNDEMDEN HABERLER İÇİN TIKLAYIN.