Murat Menteş’ten Eşref Rüya Dizisine Şok Suçlama: “Dehşet Bey’den Alıntı!”
Edebiyat ve senaryo dünyasının önemli isimlerinden Murat Menteş, son günlerde televizyon ekranlarında yer bulan Eşref Rüya dizisine karşı dikkat çekici bir intihal iddiasında bulundu. Ünlü yazar, dizinin senaryosunun kendisine ait olan “Dehşet Bey” isimli film projesinden izinsiz olarak alındığını öne sürerek hukuki yollara başvurdu.
Bu gelişme, televizyon ve sinema sektöründe yankı uyandırdı. Menteş’in açıklamaları ve başlattığı dava süreci, yapımcı şirketlere yönelik telif hakları konusunda ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
Dava Dosyasındaki Detaylar Ne Diyor?
Menteş tarafından yapılan açıklamada, “Eşref Rüya” dizisinin senaryosunun, kendisinin yazdığı ve daha önce kamuoyuyla paylaşılan “Dehşet Bey” adlı sinema filmi senaryosundan intihal edilerek oluşturulduğu ifade edildi. Dava dosyasında bu benzerlikler detaylı şekilde sunulurken, özellikle karakter gelişimleri, olay örgüsü ve diyalog yapılarında büyük oranda örtüşme olduğu belirtiliyor.
Yapılan açıklamaya göre dava, yalnızca senaryo benzerliğiyle sınırlı değil. Aynı zamanda telif haklarının ihlali, izinsiz kullanım ve manevi haklara tecavüz gibi iddiaları da içeriyor. Menteş’in avukatları, yapım şirketi Tims&B ve senarist Ethem Özışık hakkında telif hakkı ve intihal davası açıldığını duyurdu.
Dizinin Başrolünde Çağatay Ulusoy Yer Alıyor
Dikkat çeken bir başka detay ise dizinin başrolünde yer alan ünlü oyuncu Çağatay Ulusoy. Başarılı oyuncunun adının yer aldığı bir yapımın böyle bir iddiayla gündeme gelmesi, kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Menteş’in iddiaları doğruysa, bu durum yalnızca senarist değil, yapım şirketi ve oyuncuların kariyerleri açısından da kritik sonuçlar doğurabilir.
Öte yandan, Eşref Rüya dizisinin prodüksiyon süreci, O3 Medya ile yolları kesişen ve daha önce Barış Arduç’un başrolünde yer aldığı “Dehşet Bey” filmiyle benzer tarihlerde gündeme gelmişti. Bu da iki yapım arasındaki bağlantı iddialarını daha da kuvvetlendiriyor.
Telif Hakları ve Fikri Mülkiyet Tartışmaları Gündemde
Bu dava, Türkiye’de giderek büyüyen telif hakkı ihlali ve fikri mülkiyet tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Son yıllarda hem edebiyat dünyasında hem de sinema sektöründe benzer olayların artması, yaratıcı içerik üreticilerini daha dikkatli olmaya zorluyor.
Murat Menteş, yazdığı her eserle farklı bir iz bırakmış bir isim olarak, bu tarz bir durumun yaşanmasını hem etik hem de yasal olarak kabul edilemez bulduğunu belirtiyor. Açtığı dava, yalnızca kendi haklarını koruma amacı taşımakla kalmıyor, aynı zamanda tüm yaratıcı camiaya yönelik bir mesaj da veriyor: “Eser sahiplerinin hakları, her koşulda korunmalıdır.”
Eşref Rüya Cephesinden Henüz Resmi Bir Açıklama Yok
Tüm bu iddiaların ardından gözler şimdi Tims&B Yapım ve Ethem Özışık cephesine çevrilmiş durumda. Şu ana kadar taraflardan herhangi bir resmi açıklama yapılmazken, yakın zamanda kamuoyunu aydınlatacak bir bildiri bekleniyor.
Eğer iddialar doğru çıkarsa, bu dava Türkiye televizyon tarihindeki en ciddi telif hakkı ihlali davalarından biri olarak kayıtlara geçebilir.
Sektör Nereye Gidiyor?
Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte senaryo ve hikâye fikirlerinin dolaşımı kolaylaşmış olsa da, eser sahiplerinin haklarının korunması, sektörün etik ve profesyonel işleyişi açısından hayati önem taşıyor. Bu dava, yalnızca Eşref Rüya dizisi ile sınırlı kalmayıp, yaratıcı üretimin sınırlarının nerede başladığı ve nerede sona erdiği üzerine de bir tartışma başlatmış durumda.
