Kuzeyin Oğlu’nun Hikayesi: Aşka ve Gözyaşına Adanmış Bir Ömür
Karadeniz müziğinin efsane ismi Volkan Konak, Kuzey Kıbrıs’ta sahnede geçirdiği rahatsızlık sonucu 58 yaşında hayata veda etti. Konseri sırasında fenalaşan Konak’a yapılan tüm tıbbi müdahaleler yetersiz kaldı. Gazimağusa Devlet Hastanesi tarafından yapılan açıklamaya göre, sanatçı alana entübe edilerek taşındı, 25 dakika süren yoğun müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Geride acılı eşi, üç çocuğu ve milyonlarca hayranını bırakan Volkan Konak’ın bilinmeyen hayat hikayesi, yaşadığı derin duygularla ve sade yaşam tarzıyla herkese ilham veriyor.
31 Yıl Sonra Gerçekleşen Düğün
Volkan Konak, 1992 yılında Selma Konak ile sade bir nikâhla evlendi. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle düğün yapamayan çift, tam 31 yıl sonra bu hayallerini gerçekleştirdi. Üç çocuk sahibi olan Konak çifti; kızlarına Şimal, oğullarına Volkan ve Derin isimlerini verdi. Gerçekleştirilen kır düğününde Selma Konak tüy detaylı bir gelinlik, Volkan Konak ise siyah-beyaz klasik bir damatlık giydi.
“Selma Hanım’ın Elini Tutmadan Uyuyamam”
Özel hayatını medyadan uzak tutmayı tercih eden Konak, eşine olan bağlılığını şu sözlerle ifade etmişti:
“O benim sırt çantam, her yerde yanımda. Rahşan-Bülent Ecevit aşkı yaşıyoruz onunla. Selma Hanım’ın elini tutmadan uyuyamam hala.”
Aşkı, yaşamının merkezine koyan sanatçı, duygularını şu şekilde tanımlamıştı:
“Aşka aşığım. Aşk acısı beni pişirdi. Aşk bir deprem bana göre, sonra sevgiye dönüşüyor. Ama onlar da artçı…”
“Haddinden Fazla Duygusalım”
Kendini abartılmış şekilde duygusal olarak tanımlayan Konak, gözyaşı dökmenin insanı güzelleştirdiğine inananlardandı. Şöyle diyordu:
“Gözyaşını seviyorum. Nemli gözlü olmaktan gurur duyuyorum. Kötü insanın gözyaşı yoktur, iyi insanın gözyaşı vardır. Kötü insan kurumuş ağaç gibidir; gölgesi bile olmaz.”
Kuzeyin Oğlu: Karadeniz’den Dünyaya Açılan Ses
Volkan Konak, 1967 yılında Trabzon’un Maçka ilçesi Yeşilyurt köyünde dünyaya geldi. Eğitiminin ardından İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’na giren Konak, müzik yaşamına 1989’da “Suların Horon Yeri” albümüyle adım attı.
Sanat yaşamında Nâzım Hikmet, Yaşar Miraç, Sunay Akın gibi şairlerin eserlerini besteleyerek hem geleneksel hem de moderni harmanlayan bir tarz geliştirdi. Karadeniz’in otantik yapısını çağdaş dokunuşlarla yorumlayan Konak’a halk “Kuzeyin Oğlu” lakabını verdi.
Müzikal Miras ve Dönüm Noktaları
1993’te çıkardığı Efulim albümüyle büyük çıkış yakaladı. Ardından gelen Pedaliza, Mora, Şimal Rüzgarı, Maranda, Mimoza, Lifor ve Manolya gibi albümleriyle gönüllerde taht kurdu. Yıllar içinde 50’den fazla besteye imza attı, birçok ödül kazandı.
Konak, sadece müziğiyle değil, sosyal duyarlılığıyla da ön plana çıktı. Özellikle Çernobil faciası sonrası Karadeniz’de artan kanser vakalarına dikkat çekti. Babasını da kansere kurban veren sanatçı, ablasının sözlerini yazdığı “Cerrahpaşa” adlı parçayı babası için besteledi.
Kazım Koyuncu’ya Saygı
2006 yılında çıkan Mora albümünde yer alan “Gardaş” adlı parçayı genç yaşta kaybettiğimiz müzisyen Kazım Koyuncu anısına besteledi. Konserlerinde sadece şarkı değil, şiir de okuyan Konak, kendine özgü anlatımı ve Karadeniz hikâyeleriyle dinleyicilerine farklı bir deneyim sundu.
