Belçim Bilgin’den Çarpıcı Bilim-Kurgu: Other Me ile Yapay Zekâ Gerçeği

İlk kez yapımcı koltuğuna oturan Belçim Bilgin, Other Me adlı kısa film projesiyle hayalini gerçeğe dönüştürdü. Oyuncu olarak da filmde yer alan Bilgin, bu deneyimi hayatının en özel anlarından biri olarak tanımlıyor. Proje, yalnızca bir film değil; aynı zamanda kadının toplumsal rolünü, bireysel dönüşümünü ve teknolojinin yaşam üzerindeki karanlık etkilerini tartışmaya açan bir sorgulama alanı olarak öne çıkıyor.
Yapay Zekâ ve İnsani Değerler: Film Ne Anlatıyor?
Other Me, yakın gelecekte geçiyor. Filmde, güvenlik amacıyla tasarlanmış insan benzeri kadın robotların yer aldığı bir dünya resmediliyor. Melissa adlı bir kadının, kendi “yedek” robotunun uğradığı saldırının ardından yaşadığı travma ve kimlik çatışması ana tema olarak işleniyor. Bu anlatı, izleyiciyi “Gerçek ben kimim?” ve “Beni ben yapan ne?” gibi derin felsefi sorularla baş başa bırakıyor.
Kamera Arkasında Bir Mucize: Belçim Bilgin’in Anlatımı
Belçim Bilgin projeyi, “ilk bebeğim” olarak tanımlıyor. Senaryosunu Zafer Külünk’ün kaleme aldığı filmde, yönetmenlik koltuğunda Cankut Kaan Bolat oturuyor. Kadroda ayrıca Onur Tuna ve Ayça Varlıer gibi isimler yer alıyor. Bilgin, projeyi geliştirirken karşılaştıkları yaratıcı zorlukların, bu yolculuğu daha da anlamlı kıldığını vurguluyor.

Sanat yönetiminden senaryoya kadar tüm süreçlerde titiz bir çalışma yürütüldü. Bilgin, bu filmle birlikte yaratıcı ekip kurmanın gücünü keşfettiğini ve bundan sonraki projelerinde de bu yoldan gitmeye kararlı olduğunu ifade ediyor.
Teknolojinin İki Yüzü: İnsan mı, Makine mi?
Belçim Bilgin filmdeki anlatının merkezine, teknolojinin insan ruhuna etkisini yerleştiriyor. “Robotlar duygusal bağ kurmadan sadece gözlemler. Bu, onları insan yapan şeyin eksik olduğunu gösteriyor.” diyerek, yapay zekâya dair endişelerini dile getiriyor. Ayrıca, kendi yapay zekâ avatarı ile hikâyeler geliştirdiğini de paylaşıyor. Yaşadığı bir kaza sonrası bu teknolojiyi farklı bir pencereden değerlendirmeye başlamış.
Distopyadan Gerçeğe: Onur Tuna’nın Yorumu
Filmin başrollerinden Onur Tuna, 2037 yılında geçen distopik dünyayı gerçek hayattaki toplumsal sorunların bir metaforu olarak görüyor. Kadın haklarının geleceği, erkek egemen yapının değişimi ve teknolojinin dönüşüm gücü, karakteri aracılığıyla anlatılıyor. Teknolojiye oldukça mesafeli olan Tuna, hâlâ telefonuna bir “Chat GPT” bile yüklemediğini itiraf ediyor. Ancak film, teknoloji karşıtlığından çok, onun doğru kullanımının önemine işaret ediyor.
İnsansı Robotlar Hayatımıza Girerse…
Filmin dikkat çeken diğer oyuncularından Ayça Varlıer, insan benzeri robotları üreten bir fabrikada çalışan bir karaktere hayat veriyor. Teknolojiyle ilişkisi mesafeli olan Varlıer, “Evde temizlik yapan bir robotum olsa harika olurdu” diyerek, filmdeki distopyanın bazı yönlerinin günlük hayatımıza uyarlanabileceğini söylüyor.
Aynı zamanda, yapay zekânın sanat ve oyunculuk gibi yaratıcı alanlara olan etkisini de sorgulayan oyuncu, Hollywood’da yaşanan grevleri örnek göstererek bu teknolojik ilerlemenin doğurabileceği tehlikelere de dikkat çekiyor.
Sanat, Toplum ve Teknoloji: Güçlü Bir Sentez
Other Me, yalnızca görsel bir şölen değil; aynı zamanda kadının dönüşümü, teknolojik gelişmenin sınırları ve bireyin içsel mücadelesine dair derinlikli bir hikâye. Belçim Bilgin, bu yapımla sadece bir film üretmedi; aynı zamanda topluma ayna tutan, düşündüren ve sorgulatan güçlü bir eser ortaya koydu.