Disney’den Cannes’a: Selena Gomez’in Değişim Yolculuğu

Selena Gomez, “Only Murders in the Building” ve Netflix’in dikkat çeken müzikali “Emilia Pérez” gibi projelerdeki başarısıyla yıldızını parlatmayı sürdürse de, Hollywood’un zorlu kapılarını aralamak için hâlâ seçmelere katılmak zorunda. Bu süreç, Gomez’in sadece oyunculuk yeteneklerini değil, aynı zamanda hayatı boyunca karşılaştığı kişisel ve profesyonel zorlukları da ortaya koyuyor. Peki, Gomez’in bu yolculuğu nasıl şekillendi ve onu bu yolda ayakta tutan ne oldu?

Müzik ve Oyunculuk Arasında Denge: Akıl Sağlığına Uzanan Bir Yol

Selena Gomez, müzik dünyasında dünya çapında bir üne kavuşmuş olabilir; ancak oyunculuk, onun için bambaşka bir anlam taşıyor. Gomez, “Müzik ruhumda ama akıl sağlığımı oyunculukta buldum,” diyerek, oyunculuğun ona farklı bir perspektif kazandırdığını ifade ediyor. Disney’in sevilen dizisi “Waverly Büyücüleri” ile şöhret basamaklarını hızla tırmanan Gomez, bu dönemde baskılar nedeniyle oyunculuğa ara vermek zorunda kaldı. Ancak, “Spring Breakers” gibi cesur projelere imza atarak hem kendini yeniledi hem de sektörde farklı bir kimlik oluşturdu.

Müzik, Gomez’in kariyerinde her zaman önemli bir yer tuttu. Bugüne kadar kazandığı Grammy adaylıkları ve 38 milyardan fazla dinlenme sayısı, onun bu alandaki başarısının bir kanıtı. Ancak oyunculuk, Gomez için sadece bir meslek değil; aynı zamanda başka hayatlarda kaybolma fırsatı. “Başka birinin hikâyesinde kaybolmayı seviyorum,”diyor Gomez. Bu, ona hem profesyonel hem de kişisel anlamda bir kaçış sunuyor.

“Emilia Pérez”: Kariyerde Bir Dönüm Noktası

Selena Gomez’in kariyerindeki en dikkat çeken projelerden biri, Jacques Audiard’ın yönettiği “Emilia Pérez” oldu. Meksika suç dünyasında geçen bu müzikal, Cannes Film Festivali’nde büyük beğeni topladı ve Gomez, performansıyla diğer kadın başrol oyuncuları Zoe Saldaña ve Karla Sofía Gascón ile birlikte ödül kazandı. İlginç bir şekilde, Audiard, Gomez’in Disney geçmişinden veya Instagram’daki 423 milyon takipçisinden habersizdi. Yönetmen, Gomez’i yalnızca “Spring Breakers” ve “A Rainy Day in New York” filmlerindeki performanslarıyla tanıyordu.

Gomez, projeye dâhil olurken yalnızca yetenekleriyle öne çıkmayı hedefledi. Hatta “Bazen seçmelere katıldığımı söylemiyoruz,” diyerek, kimliğinin bir engel haline gelmemesi için farklı yöntemler kullandığını dile getiriyor. Tıpkı “Fundamentals of Caring” filminde olduğu gibi, seçmelere anonim katılmayı tercih ederek yalnızca performansıyla dikkat çekmek istiyor.

Hayaller ve İlham: Gomez’in Yol Haritası

Selena Gomez, kariyerinde çalışmak istediği yönetmen ve yapımcıların bir listesini tutuyor. Martin Scorsese ve Aaron Sorkin gibi isimlerle iş birliği yapmayı hayal ediyor. Ancak Gomez, şöhret baskısından uzak bir duruş sergileyerek, yalnızca farklı projelerde yer almayı hedefliyor. “Her zaman başrolde olmak zorunda değilim. Farklı ve özgün işler yapmak istiyorum,” diyor. Bu yaklaşım, onun sanata olan bağlılığını ve öğrenme isteğini açıkça gösteriyor.

Disney’e Geri Dönüş: Bir Neslin Kahramanı Olmaya Devam

Selena Gomez, Disney Channel’daki ikonik dizisi “Waverly Büyücüleri” ile geniş bir hayran kitlesine ulaşmıştı. Şimdi, dizinin devam filmiyle ekranlara dönmeye hazırlanıyor. “Disney’den uzaklaşmam gerekiyordu, ama şimdi geri dönmek benim için bir onur,” diyerek bu projeyi, genç kitleyle olan bağını korumanın bir yolu olarak görüyor. Ayrıca, geçmişteki bu projeye dönmenin kariyerine kattığı derin anlamı da vurguluyor.

Rare Beauty: Ruh Sağlığını Destekleyen Bir Marka

Selena Gomez, pandemi döneminde kurduğu güzellik markası Rare Beauty ile yalnızca estetik değil, ruh sağlığına odaklanan bir anlayışı temsil ediyor. Markanın satışlarından elde edilen gelirin bir kısmını ruh sağlığı farkındalığı için ayıran Gomez, bu projeyi hayranlarına ilham vermenin bir yolu olarak görüyor. “İnsanların kapsayıcı ve karmaşık olmayan bir güzellik anlayışına özlem duyduğunu gördüm,” diyen Gomez, markasını bu ihtiyaç üzerine inşa etti.

Milyarder Selena Gomez: Maddiyattan Çok Daha Fazlası

2024 itibarıyla Selena Gomez’in net serveti 1,3 milyar dolar olarak açıklandı. Ancak Gomez, bu başarının hayatını değiştirmediğini söylüyor. “Bu yalnızca bir rakam, kim olduğumu değiştirmiyor,” diyerek maddi kazançtan çok, insanlarla kurduğu bağları önemsediğini belirtiyor. Onun için şöhret, bir araçtan ibaret.

Hollywood’da Kendine Yer Açmak

Selena Gomez, müzik dünyasında zirveye ulaşmış olabilir; ancak oyunculuk, onun için hâlâ gelişmeye açık bir alan. “Oyunculukta henüz başlamış gibi hissediyorum,” diyerek, bu alandaki hedeflerini büyütmeye devam ediyor. Hikâye anlatmayı sevdiğini vurgulayan Gomez, Hollywood’da kendine özgü bir yer edinmek için çalışıyor.

DAHA FAZLA DÜNYA MAGAZİN İÇİN TIKLAYIN.