Reha Muhtar Ses Kaydı Davasını Kazandı: Mahkeme Deniz Uğur’u Suçlu Buldu
Gazeteci Reha Muhtar, eski partneri ve çocuklarının annesi Deniz Uğur’a karşı açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Mahkeme, Deniz Uğur’u, Reha Muhtar’a 10 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Kararın gerekçesinde, Deniz Uğur’un eyleminin, Reha Muhtar’ın kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı ifade edildi.
Velayet Davasıyla Başlayan Hukuki Süreç
Reha Muhtar ve Deniz Uğur, 15 yaşındaki ikiz çocukları Mina Deniz ve Poyraz Deniz’in velayeti için uzun süredir hukuki bir süreç yaşıyordu. Mahkeme, daha önce Uğur’un açtığı velayet davasını reddetmişti. Bu süreçte, Deniz Uğur, Reha Muhtar’ın kızına şiddet uyguladığı iddiasıyla şikâyette bulunmuş ve velayetin kendisine verilmesini talep etmişti.
İkili arasındaki gerginlik, Deniz Uğur’un sosyal medya paylaşımlarıyla yeni bir boyuta taşındı. Reha Muhtar, bu paylaşımların ardından mahkemeye başvurarak, Uğur hakkında uzaklaştırma kararı aldırmıştı.
‘Gizli Ses Kaydı’ İddiasıyla Mahkemeye Başvurdu
Son olarak Reha Muhtar, Deniz Uğur’un kendisini küçük kızı Mina Deniz Muhtar’ı kullanarak bilgisayarından ses kaydı yaptırdığı iddiasıyla yeniden mahkemeye başvurdu. Muhtar, bu ses kaydının hukuka aykırı bir şekilde alındığını ve internet ortamında ifşa edildiğini öne sürdü. İddiasına göre, bu durum itibarını zedeledi ve kendisinde manevi bir çöküntüye yol açtı.
Mahkemeye sunduğu dilekçede Reha Muhtar, şu ifadelere yer verdi:
“Deniz Uğur, küçük bir çocuğu suça sürükleyerek rıza dışı bir ses kaydı aldırmıştır. Bu kayıt, kötü niyetli delil oluşturma amacıyla kullanılmıştır. Bu durum, hem kamuoyu önünde itibarımı zedelemiş hem de manevi olarak beni derinden yaralamıştır.”
Muhtar, 60 bin liralık manevi tazminat talebiyle mahkemeye başvurdu.
Deniz Uğur İddiaları Reddetti
Deniz Uğur ise Reha Muhtar’ın kendisine yönelttiği bu iddiaları tamamen reddederek suçlamaları asılsız olarak nitelendirdi. Uğur’un mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, davanın asıl amacının kendisine zarar vermek ve yıpratmak olduğu iddiasına yer verildi. Dilekçede, Reha Muhtar’ın velayet davalarından itibaren kendisine karşı sürekli bir saldırı hali içinde olduğu ve bu davanın da bu çerçevede bir “intikam davası” olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Uğur, ayrıca davanın dayandığı gerekçelerin hukuki bir temelden yoksun olduğunu ve kişisel çıkarlar doğrultusunda açıldığını öne sürerek, mahkemeden davanın reddedilmesini talep etti. Bu noktada, davanın yalnızca hukuki bir mesele olmaktan çıkıp, taraflar arasındaki kişisel çekişmenin bir parçası haline geldiği savunuldu. Uğur’un, söz konusu ses kayıtlarıyla ilgili olarak hiçbir şekilde suç teşkil eden bir eylemde bulunmadığını iddia etmesi, mahkeme sürecinin daha da uzamasına neden oldu.
Mahkeme: “Reha Muhtar Haklı”
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yaklaşık 2 yıldır süren dava, tarafların iddiaları ve savunmalarının titizlikle incelenmesinin ardından karara bağlandı. Mahkeme, Reha Muhtar’ın açtığı davayı kısmen kabul ederek Deniz Uğur’un 10 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti. Mahkeme, kararında, Uğur’un eylemlerinin yalnızca hukuka aykırı olmakla kalmayıp, aynı zamanda Reha Muhtar’ın kişilik haklarına ciddi bir saldırı teşkil ettiğini vurguladı. Gerekçeli kararda, bu tür eylemlerin yalnızca bireyler arasında değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde itibar ve güven kaybına yol açabileceği belirtildi. Mahkemenin verdiği karar, bu tür özel hayat ve kişisel haklara yönelik hukuka aykırı davranışların hukuk nezdinde karşılıksız kalmayacağına dair önemli bir mesaj olarak değerlendirildi.
İkili Arasındaki Gerilim Sona Ermedi
Bu karar, Reha Muhtar ve Deniz Uğur arasındaki gerginliği sonlandırmadı. İkili arasında yıllardır devam eden hukuki mücadele, sadece mahkeme salonlarında değil, kamuoyunda da büyük yankı uyandırıyor. Daha önce velayet davalarıyla başlayan bu süreç, şiddet iddiaları ve karşılıklı suçlamalarla daha da karmaşık bir hal aldı. Her iki taraf da kendi haklılıklarını savunmak adına farklı hukuki adımlar atarken, sürecin medyada geniş yer bulması, olayları yakından takip eden kamuoyu için dikkat çekici bir hal aldı. Tüm bu gelişmeler, yalnızca iki tarafın değil, aynı zamanda çocuklarının geleceği üzerinde de etkili bir rol oynuyor. Bu durum, ikili arasındaki hukuki ve kişisel mücadelenin yakın bir zamanda sona ermeyeceğine işaret ediyor.
DAHA FAZLA GÜNDEM İÇİN TIKLAYIN.