Sean ‘Diddy’ Combs’un Yargı Sürecine Müdahale İddiaları
Federal savcılar, Sean “Diddy” Combs‘un, kendisine yöneltilen seks ticareti suçlamaları kapsamında devam eden yargı sürecini baltalamaya çalıştığını ileri sürüyor. Mahkeme kayıtlarına göre, Combs’un, federal hapishanedeyken bile jüri sürecini ve tanık ifadelerini etkilemeye yönelik çabalarını sürdürdüğü iddia ediliyor.
Gözetimden Kaçış ve Kural İhlalleri
Savcılar, Brooklyn’deki Metropolitan Gözaltı Merkezi‘nden yapılan aramalara dayandırdıkları iddialarında, Combs‘un gözetimden kaçmak için en az sekiz farklı mahkumun telefon hesaplarını kullandığını belirtti. Ayrıca, aracılar vasıtasıyla bu mahkumlara ödeme yaparak hapishane kurallarını ihlal ettiği öne sürüldü.
Ek olarak, Combs’un onaylı bir iletişim listesinde bulunmayan kişilerle görüşmek için üçlü arama yöntemine başvurduğu ve yetkisiz bir üçüncü taraf sistemi aracılığıyla yüzlerce kısa mesaj gönderdiği belirtildi. Bu iddialar, savcıların Combs’un kefalet talebini bir kez daha reddetmesini talep ettiği mahkeme başvurusunda detaylı şekilde açıklandı.
Savcılardan Ciddi Suçlamalar
Combs’un tutuklanmasının ardından, savcılar, onun potansiyel tanıklarla iletişime geçerek ifadelerini manipüle etmeye çalıştığını ve onları sessiz kalmaları veya lehine tanıklık yapmaları yönünde baskıladığını ifade etti. Mahkeme belgelerinde, “Sanık, gözaltında bulunmasına rağmen tanıkların ifadelerini yozlaştırmaya ve yargılama sürecinin bütünlüğüne zarar vermeye devam etmiştir” denildi.
Savcılar ayrıca Combs’un, sosyal medya kampanyaları düzenleyerek ve basına materyal sızdırarak jüri sürecini etkilemeye çalıştığını, tanıklarla üçüncü kişiler üzerinden iletişime geçtiğini ileri sürdü. Bu durumun, kamu algısını yönlendirme ve yargılama sürecini sabote etme amacı taşıdığı ifade edildi.
Kefalet Taleplerinin Reddi
Combs’un avukatları, savunmalarında müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak yeni deliller sundu. Ancak savcılar, bu argümanların daha önce reddedilenlerle benzer olduğunu belirtti. Combs’un kefalet talepleri, önce sulh ceza hakimi, ardından davanın asıl hakimi tarafından iki kez reddedilmişti. Şimdi ise dava Yargıç Arun Subramanian‘a devredildi.
Savcılar, Combs’un önerdiği kefalet paketini, onun hapishane kurallarına uymadığını ve kefalet koşullarını da ihlal edebileceğini gösteren bir kanıt olarak gördüklerini belirtti. Önerilen kefalet paketi, 50 milyon dolarlık teminatın yanı sıra ev hapsi, GPS izleme ve özel güvenlik önlemlerini içeriyor. Ancak savcılar, bu paketi de yetersiz buluyor.
Hapishaneden Sosyal Medya Stratejileri
Mahkeme belgelerine göre, Combs’un ailesine ve çevresine sosyal medya üzerinden mesajlar göndererek kamuoyu algısını değiştirmeye çalıştığı iddia ediliyor. Savcılar, “Sanık, sosyal medyada paylaşılan içeriklerin etkileşimlerini takip etmiş ve bu paylaşımların potansiyel jüri üyeleri üzerindeki etkisini analiz etmiştir” ifadelerini kullandı.
Gelecek Süreç
Combs’un savunma ekibi, hükümetin sunduğu delillerin yetersiz olduğunu ve yeni delillerin müvekkillerinin suçsuzluğunu desteklediğini iddia etti. Ancak savcılar, Combs’un kefalet talebini destekleyecek herhangi bir yeni bilgi sunmadığını ve üçüncü bir kefalet duruşmasını hak etmediğini savunuyor.
Combs, geçtiğimiz yıl çeşitli cinsel saldırı ve uygunsuz davranışlarla suçlanmış, tüm iddiaları reddetmişti. Devam eden davada ise seks ticareti, haraççılık komplosu ve fuhuş suçlamalarıyla karşı karşıya. Tutukluluk süreci boyunca, yargı sistemine müdahale etmeye çalıştığına dair iddialar, davanın seyrini daha karmaşık bir hale getiriyor.