David Lynch’ten Sigara İçenlere Uyarı: “Ağır Bir Bedel Ödemek İstemiyorsanız Bırakın”
“Twin Peaks” ve “Mulholland Drive” gibi kült filmlerin yönetmeni David Lynch, 78 yaşında hayatını değiştiren bir karar aldı. Yıllarca sürdürdüğü sigara alışkanlığını amfizem teşhisi sonrası bırakan Lynch, şimdi bu bağımlılığın ağır bedelini ödemekte ve başkalarına uyarı niteliğinde çağrıda bulunuyor.
David Lynch’in hayatına bakıldığında, sigara onun neredeyse vazgeçilmez bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Yıllarca Akademi Ödüllü bu yönetmeni sigarayla özdeşleştiren fotoğraflar gördük. Lynch için bu, yalnızca bir alışkanlık değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıydı. Kendisi bu konuda şöyle diyor: “Hayatımın büyük ve önemli bir kısmı sigara içmekti. Tütünün kokusunu, tadını, sigara yakmayı severdim. Bu, benim sanatçı ve film yapımcısı kimliğimin bir parçasıydı.”
Ancak, alışkanlıklarının sonucu olarak ödemek zorunda kaldığı ağır bedel, Lynch’i yeni bir gerçekle yüzleşmeye itti. Dört yıl önce, kronik bir akciğer rahatsızlığı olan amfizem teşhisi kondu ve nefes darlığı ile mücadele eden Lynch, kısa mesafelerde dahi oksijen desteğine ihtiyaç duyuyor. Şimdi, bu zorlu deneyimini diğer sigara içenlerle paylaşarak, onların da bu bedeli ödememeleri için uyarılarda bulunuyor.
Uzun Süre Devam Eden Bir Alışkanlık
Montana’da doğan Lynch, babasının işinden dolayı Idaho ve Washington gibi kırsal bölgelerde büyüdü. Küçük yaşlardan itibaren sigarayla tanıştı ve henüz 8 yaşında sigara içmeye başladı. Bu alışkanlık, onun neredeyse tüm yaşamını etkileyen bir bağımlılığa dönüştü. İlk bağımsız filmi olan “Eraserhead”i 1977 yılında çektiğinde, sigara içmek sanatçı kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkıyordu. 1986 yapımı “Blue Velvet”ten 1990’ların çığır açan TV dizisi “Twin Peaks”e kadar, Lynch’in filmlerinde sigara kullanımı, onun sanatsal imzası haline geldi.
Lynch, sigarayı bırakmayı birçok kez denediğini ancak her seferinde geri döndüğünü ifade ediyor. “Birçok, birçok kez bırakmaya çalıştım, ancak her seferinde zorlandığımda o ilk sigarayı içerdim ve tekrar başlardım,” diyor. Amfizem teşhisi bile onu hemen bırakmaya ikna etmedi; nihayetinde sigarayı tamamen bırakması iki yıl sürdü.
Zorlu Bir Karar ve Yeni Bir Yaşam
Lynch, amfizem nedeniyle artık nefes darlığı yaşıyor ve bu yüzden evde daha fazla zaman geçirmekte. Dışarı çıkmayı pek sevmeyen yönetmen, bu durumu esprili bir dille “Bu hastalık bana güzel bir bahane verdi,” diyerek değerlendiriyor. Ancak, en çok özlediği şeylerden biri sette olmak. Yönetmen koltuğuna dönme isteği halen canlı olan Lynch, gelecekte uzaktan yönetmenlik yapma fikrine de açık.
Lynch, sigarayı bırakmasında uzun yıllardır uyguladığı transandantal meditasyonun büyük bir etkisi olduğunu söylüyor. Her gün iki kez meditasyon yaparak bedenin iyileşme kapasitesine duyduğu inancı koruyan Lynch, “Vücudun kendini iyileştirmesine odaklanan olumlu bir tutumum var,” diyor. Ancak yine de amfizemle yaşamanın zorluklarını kabul ediyor: “Bir odadan diğerine zar zor yürüyebiliyorum. Sanki başınızın etrafında plastik bir torba varmış gibi hissediyorsunuz.”
Pişmanlık ve Bağımlılığın Bedeli
Sigaranın Lynch’in hayatında derin bir yeri olduğunu belirtmek gerek. “Sigara içmek bana büyük bir bedel ödetti, ancak pişman değilim. Bu benim için önemliydi,” diyen Lynch, bağımlılığın yarattığı zorluklara rağmen, onun işine kattığı unsurları değiştirmeyeceğini belirtiyor. “Her bağımlının dilediği gibi, ben de sevdiğimiz şeyin bizim için iyi olmasını diledim.”
Sigaranın etkilerini işine dahil etmenin onu yüceltmek anlamına gelmediğini belirten yönetmen, “Hayatın bir parçasıydı. Bazı karakterler gerçek hayatta olduğu gibi sigara içiyordu,” diye açıklıyor. Ancak, kişisel deneyimlerinin başkalarına bir uyarı niteliğinde olmasını umut ediyor. “Bu alışkanlığı bırakmak için bir an olsun düşünün. Sizi öldürebilecek bu şeylerden vazgeçebilirsiniz,” diyerek sigarayı bırakmanın önemine vurgu yapıyor.