Ayşe Barım Adalet ve Yaşam Hakkı İçin Sesleniyor: “Yaşamak İstiyorum”

Ayşe Barım, ID İletişim’in kurucu ortağı olarak yürüttüğü kariyeri boyunca dürüstlük ve mesleki ilkelere bağlı kalmış bir isim. Ancak tutuklu menajer Ayşe Barım, sosyal medya üzerinden başlatılan organize bir kampanya sonucu gerçek dışı iddialarla karşı karşıya kaldı. 7 Temmuz’daki ilk duruşmada mahkeme, sağlık sorunlarına rağmen Barım’ın tutuklu kalmasına karar verdi. Avukatı Deniz Ketenci, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, Barım’ın hayatının ciddi risk altında olduğunu vurguladı: “Kalp pili takılması gerekiyor. Doktorlar, durumun kalp nakline kadar gidebileceğini söylüyor.”
“Bu Mektup Bir Vicdan Çağrısıdır”
Barım, sağlık durumu ve yaşadığı hukuksuz süreci kaleme aldığı mektupla açıkladı:
“Ben Ayşe Barım, bu mektup bir yardım çağrısı değil, vicdan çağrısıdır.”
Ocak 2025’te kimliği belirsiz sosyal medya hesapları üzerinden başlatılan iftira kampanyası ile sahte bir Ayşe Barım kimliği oluşturuldu. 23 yıldır oyuncu menajerliği yapan Barım, hiçbir suç işlemediğini ve hiçbir olayla ilişkilendirilmediğini vurguluyor. Yıllar önce soruşturması tamamlanan Gezi Parkı olaylarıyla bağlantısı olmayan Barım, sosyal medya üzerinden ortaya atılan gerçek dışı iddialar nedeniyle ağır bir suçlamayla karşı karşıya bırakıldı.

Sağlık Sorunları ve Ani Ölüm Riski
Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Barım, sağlık durumunu resmi raporlarla kanıtladı. Bu raporlar, Silivri Devlet Hastanesi, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Damar Cerrahisi Hastanesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi tarafından düzenlendi.
Bu süreç boyunca Barım, altı ayrı kalp hastalığı, beyninde iki stentli anevrizma ve yeni oluşan bir anevrizma nedeniyle ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyor. Ayrıca hızlı ve sağlıksız kilo kaybı nedeniyle 30 kilo verdi, kas yıkımı yaşadı ve bu süreçte altı kez bayıldı. Cezaevi koşulları ve yaşadığı panik ataklar, sağlık risklerini daha da artırıyor.

Uzmanlar: Acilen Tedavi Edilmeli
Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi (2 Temmuz 2025) ile Türk Tabipler Birliği Bilim Kurulu (14 Ağustos 2025) raporları, cezaevi koşullarının Barım’ın sağlık sorunlarını ağırlaştırdığını ve ani ölüm riskini net bir şekilde ortaya koyuyor. Uzmanlar, kalp ve beyin anevrizması için gerekli tedavilerin dahi ileri merkezlerde risk barındırdığını, bu nedenle Barım’ın seçtiği hekimler tarafından acilen tedavi edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Adaletin ve Yaşam Hakkının Korunması
Barım, tek isteğinin yaşam hakkının korunması olduğunu belirtiyor:
“Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir?”
Haksız yere atılan iftiralarla elinden alınan hayatının geri verilmesini talep eden Barım, adaletin bir an önce tecelli etmesini ve sesinin kamuoyunun vicdanına ulaşmasını istiyor. Devletine ve adalete inancını kaybetmeden yaşamak için mücadele ediyor.