Bade İşçil: “Çok Para Her Zaman Mutluluk Getirmiyor”

Türk televizyon dünyasının zarafetiyle dikkat çeken ismi Bade İşçil, Bloomberg HT’de yayınlanan “Aslı Şafak’la İşin Aslı” programına konuk olarak, lüks ve mutluluk arasındaki ilişkiyi çarpıcı ifadelerle değerlendirdi. Samimi açıklamalarıyla dikkat çeken ünlü oyuncu, hayata dair bakış açısını tüm içtenliğiyle ortaya koydu.
İndirim Peşinde, Lüksü Red Eden Bir Yıldız
Geçtiğimiz aylarda Bebek’te uygun fiyatlı bir marketten alışveriş yaptıktan sonra halk otobüsüne binen Bade İşçil, bu tavrıyla sosyal medyada büyük ilgi görmüştü. Konuyla ilgili konuşan İşçil, şunları söyledi:
“İndirimleri takip ediyorum. Bir şeyin değeri 5 liraysa, ona 100 lira vermek bana mantıksız geliyor. Bu, bana göre bir aptallık.”
Bu açıklaması, onun paranın arkasındaki gerçek değeri nasıl sorguladığını ortaya koydu. Gösterişten uzak yaşam tarzı, Bade İşçil’in yaşam felsefesiyle örtüşüyor.
“Çanta Değil, Çiçek Mutlu Etsin”
Çok para harcamak, gösterişli evlerde yaşamak ya da pahalı markalarla çevrelenmek, birçok kişi için başarı ya da mutluluk göstergesi olabilir. Ancak İşçil’e göre durum farklı:
“Çok lüks, çok para harcanmış yerler bana mutluluk getirmiyor. Ben en zengin insanla da konuştum, sokakta yatacak yeri olmayan insanla da. Gerçekten önemli olan, insani değerleri korumak. Her şeyin anlamı başka yerde.”
İşçil’in bu sözleri, sahip olunan şeylere yüklenen anlamların aslında mutluluğu nasıl ertelediğini açıkça ortaya koyuyor. Kendi deyimiyle; “Çantayla mutlu olanlar var, ben ise çiçek açmadığında üzülüyorum.”
“Yaşlanmak Beni Korkutmuyor, Dönüşümümden Memnunum”
42 yaşındaki oyuncu, yaş alma konusundaki düşüncelerini ise şu sözlerle ifade etti:
“Yaşlanmayı seviyorum. 20’li yaşlarımdaki enerjiye sahip değilim belki ama artık başka bir enerjim var. Daha sakin, daha bilinçli bir halim. 40’tan sonra bambaşka bir ‘ben’ oldum.”
İşçil bu dönüşümü bir ‘delirme’ hali olarak değil, aksine kendini bulma süreci olarak tanımlıyor. Artık, sahte hiçbir yapının içinde bulunmak istemediğini, iç dünyasına yöneldiğini ve bunun ona huzur verdiğini dile getiriyor. “Çok yoruldum, yeter. Gerçekliğe dönmek istiyorum” diyen İşçil, bu sözleriyle hem sektöre hem de takipçilerine güçlü bir mesaj veriyor.
“Mutluluk Lükste Değil, İçsel Doyumda”
Bade İşçil’in açıklamaları, toplumun büyük kesimi için bir farkındalık yaratıyor. Lüks tüketimin değil, sade yaşamın mutluluğu getirdiğini savunarak; özellikle gençler arasında yaygınlaşan “görünür zenginlik” algısını sorgulatıyor. Ona göre gerçek huzur; gösterişli kıyafetlerde, pahalı araçlarda değil; doğayla, insanla ve kendinle kurulan ilişkide saklı.
Bu perspektif, İşçil’in sadece bir oyuncu değil; aynı zamanda yaşamın anlamına dair söz söyleyen bir figür haline gelmesini sağlıyor.