Cannes Film Festivali’nde Cesur Kıyafetlere Yasak Geldi!

Cannes Film Festivali, yıllardır sinema dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak son yıllarda, festivalin sanat yönünden çok, kırmızı halıdaki cesur kıyafetler ve buna paralel olarak artan marka organizasyonları ön plana çıkmaya başladı. Bu durum, festival komitesini harekete geçirdi. Alınan yeni kararla, aşırı dekolte kıyafetlere yasak getirildi. Festival artık yalnızca sinema sanatıyla anılmak isteniyor.
Geçmişten Günümüze Cannes’da Şöhret Arayışı
2000’li yılların başına kadar olan süreçte, Cannes Film Festivali’ni fırsata çevirmek isteyen bazı kadınlar, Cannes plajlarında üstsüz güneşlenerek gazetecilerin ilgisini çekmeye çalışıyordu. Amaçları, bu fotoğrafların gazete ve dergilerde yayımlanması, ardından da bir yönetmen ya da yapımcıdan teklif alarak ünlü olmaktı.

Bu çaba, öyle yaygınlaştı ki festivalin asıl amacı gölgede kaldı. Gazetelerde festival filmleri yerine çıplaklık içeren kareler manşetlere taşınıyordu. Cannes Belediyesi bu gidişata son vermek adına, plajlarda üstsüz güneşlenmeyi yasakladı.
Kırmızı Halıya da Kısıtlama Geldi
Yıllar sonra benzer bir müdahale bu kez kırmızı halı için geldi. Son dönemde birçok oyuncunun giydiği aşırı iddialı kıyafetler, Cannes’ın kültürel kimliğini ikinci plana itmeye başladı. Ayrıca, birçok lüks marka, festivalle eş zamanlı organizasyonlar düzenleyerek festivalin tanıtım gücünü kullanmayı hedefliyor. Bu gelişmeler, festivalin itibarını zedeliyor.
78. Cannes Film Festivali’nin başlamasına saatler kala, festival komitesi yeni bir karar aldı. Dailymail.co.uk‘de yayımlanan habere göre, katılımcılara açık bir şekilde “Kırmızı halının yanı sıra festivalin diğer alanlarında da çıplaklık yasaktır” mesajı iletildi. Bu kuralın, özellikle oyuncular ve influencerlar tarafından nasıl karşılanacağı ve uygulanacağı, bu akşamki açılış töreninde gözlemlenecek.
Festivalin Önüne Geçen Marka Organizasyonları
Sadece kıyafetlerle sınırlı kalmayan bu problem, organizasyon boyutuna da sıçradı. Son yıllarda birçok global marka, festivalle aynı tarihlerde Cannes’da tanıtım etkinlikleri düzenlemeye başladı. Amaç, festival haberlerini takip eden uluslararası basın aracılığıyla görünürlük kazanmak.
Bu markalar, ünlü isimlerle yaptıkları iş birlikleriyle gündeme oturmayı başarıyor. Ancak bu durum, Cannes’ın sanatsal kimliğini yavaş yavaş gölgede bırakıyor. Festivalin etrafında şekillenen bu ticari yapı, sinema sanatından uzaklaştıkça, organizasyonun orijinalliği sorgulanır hale geliyor.
Belediyenin bu tarz etkinliklere şimdilik herhangi bir kısıtlama getirmediği görülüyor. Ancak ileride, festival döneminde eş zamanlı organizasyonlara yasak getirilirse, bu karar kimseyi şaşırtmayacak. Çünkü Cannes yönetimi, festivali tekrar sinema merkezli bir platform haline getirme konusunda kararlı.
Yeni Kurallar Uygulanacak mı?
Şu an için dekolte yasağı sadece kural olarak belirlendi. Festival komitesinin elinde, bu yasağı uygulamayanlara yönelik doğrudan bir yaptırım yetkisi bulunmuyor. Ancak festivalin saygınlığını korumak isteyen katılımcıların bu kurallara riayet etmesi bekleniyor. Açılış töreni ve kırmızı halı geçişleri, bu konuda bir test işlevi görecek.
Bu yeni düzenlemeyle birlikte Cannes, yıllar sonra yeniden dikkatini sinema sanatına çevirmeyi amaçlıyor. Moda, tanıtım ve magazin unsurlarının gölgesinde kalmamak için atılan bu adım, festivalin geleceğini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.