Natalie Portman: “13 Yaşındaydım, Beni Cinselleştirdiler”

Oscar ödüllü oyuncu Natalie Portman, çocuk oyunculuk kariyerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. 13 yaşında başrolünde yer aldığı “Sevginin Gücü” (Léon: The Professional) filmiyle tanınan Portman, yıllar sonra çocuk yaşta “son derece cinselleştirildiğini” ve kendini koruyabilmek için toplum önünde bir “aşırı zeki kız” imajı geliştirdiğini anlattı.

“Çok Korkmuştum, Kimsenin Cinselliği Bana Yöneltmesini İstemiyordum”

Interview dergisi için Jenna Ortega ile yaptığı röportajda konuşan Portman, oyunculuğa başladığı dönemde maruz kaldığı algıyı şu sözlerle aktardı:

“Çocukken son derece cinselleştirildim. Bu çok korkutucuydu. Cinsellik çocuk olmanın doğal bir parçası olabilir ama bana yönelmesini istemedim. Bu yüzden insanlar beni rahat bıraksın diye zekiyim, ciddiyim, çalışkanım gibi davranmaya başladım.”

Portman, kendini korumak için zekâya sığınmanın bilinçli bir savunma mekanizması olduğunu ve işe yaradığını söylese de, bunun kendi doğallığını bastıran bir yöntem olduğunu da itiraf etti.

“Zekiyim, Beni Rahat Bırakın” İmajı ile Korundu

Portman bu dönemde hem içsel cinselliğini bastırmak zorunda kaldığını hem de dış dünyanın yargılarından korunmak için kendini ciddi ve ulaşılmaz göstermeye çalıştığını belirtti:

“Gerçek hayatta eğlenceliyim, paylaşmayı severim ama dışarıda ciddi ve mahremiyetine düşkün bir imaj çizdim. Çünkü insanlar, siz ne kadar kapalıysanız o kadar saygı duyuyor.”

Sevginin Gücü Filmi Hâlâ Tartışmalı

Luc Besson’un yönetmenliğini yaptığı ve Jean Reno ile başrolleri paylaştığı “Sevginin Gücü” filmi, Natalie Portman’ın kariyerine büyük bir ivme kazandırdı. Ancak yıllar içinde filmdeki cinsiyet ve yaş dinamikleri sıklıkla eleştirildi. Portman da bu filme dair hislerinin “karmaşık” olduğunu daha önce açıkça dile getirmişti:

“Bugün izlediğinizde, o filmde en hafif tabiriyle nahoş yönler var. Karmaşık duygularım var.”

Lolita İmajı Yüzünden Kendini Medyadan Korumak Zorunda Kaldı

Portman, daha önce 2020’de yaptığı açıklamalarda da “Lolita figürü” olarak görülmesinden dolayı kendini medya karşısında sürekli savunma ihtiyacı hissettiğini belirtmişti. “Cinselleştirilmek, kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü. Beni korkuttu.” sözleri, genç yaşta şöhretle gelen bedelin ne denli ağır olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

“Güvende olabilmem için ‘Ben tutucuyum, akıllıyım, bana o gözle bakmayın’ demem gerekiyordu.”